Telefon
WhatsApp
Kolaylı, Demir ve Kahraman’dan 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü açıklaması

 

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, Yerel Basın Birliği Edirne Şube Başkanı Erdoğan Demir, CHP Edirne İl Başkanı Samet Kahraman; ÖNDER’e gönderdikleri mesajlarla, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’yle ilgili görüşlerini dile getirdiler.

NURİ KOLAYLI: “BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GERÇEK ANLAMDA SAĞLANMALI”

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, sansürün kaldırılışının yıldönümü olan 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Bazı uygulamalara bakıldığında, sansürün kalkmadığını, aksine etkisini arttırarak devam ettirdiğini üzülerek görmekteyiz.” dedi.

Türkiye genelinde 9 gazeteciler federasyonu, 87 gazeteciler cemiyeti ve basın derneği ile bu derneklere üye yaklaşık 20 bin medya çalışanını tek çatı altında toplayan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun Genel Başkanı Nuri Kolaylı, demokratik gelişimin temel taşlarından en önemlisinin basın özgürlüğü olduğuna dikkat çektiği açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Türk basınında sansür, gazetecilerin 24 Temmuz 1908 tarihinde gerçekleştirdiği onurlu direniş sonucu kalkmış, ancak ardından yapılan yasal düzenleme ve baskılarla hemen hemen her dönem yeniden gündeme gelmiştir.

Sansür, meslektaşlarımızı kıskacına alan çok önemli bir sorundur. Yaşanan uygulamalara bakıldığında, sansürün kalkmadığını, etkisini arttırarak devam ettirdiğini görmekteyiz.  Sansür günümüzde bazen ‘haber yasaklama’, bazen de gerçeği çarpıtma, gizleme veya çeşitli tehdit ve yaptırımlarla devam etmektedir.

Düşüncelerini yazdıkları, röportaj ve haber yaptıkları gerekçesiyle meslektaşlarımız yargılanmakta,  gözaltına alınmakta, cezayı gerektirmeyecek basit suçlamalarla uzun süreli tutuklamalarla özgürlükleri elinden alınmakta ve hapse atılmaktadır. Türk Ceza Kanunu’nda ve Terörle Mücadele Yasası’nda yer alan ve darbe dönemlerinden bu yana değişmeyen basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeler mutlaka ele alınmalı ve yeniden düzenlenmelidir.

Bu kapsamda, tüm karşı çıkışlarımıza rağmen geçtiğimiz yıl TBMM gündemine gelerek kabul edilen ‘Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ da yeniden düzenlenmelidir.

Unutulmamalıdır ki; ifade ve basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır ve Türkiye’de demokratik yaşamın temel sorunu ne yazık ki basın ve ifade özgürlüğünün gerçek anlamda olmamasıdır. Halkın haber alma hürriyetinin işlerliği için, basın ve ifade özgürlüğü temel gerekliliktir. 

Halkın gerçekleri öğrenme ve bilgi edinme hakkının aracı olan basın özgürlüğünün önündeki engeller kalkmadıkça, 24 Temmuzlar bizler için bayram olmayacaktır. Bu nedenle bu yıl da 24 Temmuz’u Basın Bayramı olarak değil, dayanışma günü olarak görüyor, bu anlamda kutluyoruz.

Sansürün yanı sıra, Basın Meslek Yasası eksikliğinden ekonomik sorunlara, yetişmiş eleman sıkıntısından, teknik altyapı eksikliğine, istihdam ve etik sorunlarından Basın İlan Kurumu uygulamalarına kadar birçok sorunla iç içe görev yapmaktayız.

Basın İlan Kurumu fiyat tarifesinin hiç zaman geçirilmeden güncellenmesi gerekirken, Basın İlan Kurumu tarafından hazırlanan ‘Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği’, uygulanabilir şekilde yeniden düzenlenmelidir.

Ayrıca, 5953 Sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun, yıpranma hakkından yıllık izinlere, tazminat hakkından fazla mesaiye kadar geniş bir yelpazede ele alınarak güncellenmelidir.

Öte yandan, meslektaşlarımızın emeklilikte fiili hizmet süresi zammından yararlanabilmesi, tüm karşı çıkışlarımıza rağmen ‘basın kartı’ şartına bağlanmıştır. Gazetecilik mesleği basın kartı sahibi olma koşuluna bağlı olmadan yapılan ağır ve tehlikeli bir iş olarak kabul edilmeli, basın kartı sahibi ve çeşitli nedenlerle basın kartı alamayan gazetecilerin anayasal sosyal güvenlik hakkının sonucu olan fiili hizmet süresi zammı geri verilmelidir.

Özetlemeye çalıştığımız tüm bu sorunlara karşın görevini fedakârca ve layıkıyla yapan meslektaşlarımın 24 Temmuz Basın Dayanışma Günü’nü kutluyor, esenlikler diliyorum.”

 

TYBB EDİRNE ŞUBE BAŞKANI ERDOĞAN DEMİR’DEN 24 TEMMUZ AÇIKLAMASI

Yerel Basın Birliği Edirne Şube Başkanı Erdoğan Demir, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.

Demir, günümüzde maalesef basına uygulanan baskının artmış olduğunu, sansürün zaman zaman uygulandığını ve yazdıkları haberler yüzünden cezaevinde bulunan gazetecilerin de bulunduğunu hatırlatarak şunları dile getirdi:

Haber alma ve yayma özgürlüğünün etkili aracı olan, farklı görüşlerin seslendirilmesine olanak sağlayan basın, uzlaşma ve özgürlükler rejimi demokrasinin temel kurumlarından biridir.

Doğru ve yansız haberlerle bilgilendirilen kamuoyunun, dünya ve ülke sorunlarına duyarlı olması, geleceğe ilişkin kararlarda söz hakkının bulunması, özgür bir ortamda tepkisini dile getirebilmesi demokrasiye işlerlik kazandırır. Bu yönüyle yansız ve özgür basın, demokrasinin sağlıklı temeller üzerinde yükselmesinde vazgeçilmez ögedir.

Haber verme, eleştiri yapma, yönetimi denetleme, yanlışlıkları dile getirme, kamuoyunu bilgilendirme ve oluşturma, kurumlarla bireyler arasında bilgi akışı sağlama, sorunlar konusunda özgür tartışma ortamı yaratarak toplumsal bilinci güçlendirme, toplumu eğitme ve düşünce dünyasını zenginleştirme gibi yaşamsal sorumlulukları bulunan basın, bu yönüyle kamusal görev yapmaktadır.

Basın özgürlüğünü gölgeleyen ve basını temel işlevinden uzaklaştıran sansür, halkın çıkarlarının savunulmasını ve özgür düşüncenin gelişmesini engellemektedir.

Basın, habere ulaşmada ve elde ettiği bilgileri kamuoyuna doğru ve eksiksiz aktarmada herhangi bir sansür uygulamasıyla karşı karşıya kalmadan çalışabilmeli, çıkar gruplarından ve her türlü otoriteden bağımsız, evrensel meslek ölçütleriyle görevini yerine getirebilmelidir.

Basını, çıkarları doğrultusunda kullanmak isteyen kimi çevreler her dönemde ortaya çıkabilecektir. Basının, bireysel çıkarlara hizmet edecek ticari nitelik kazanması, basın-siyaset bağlantısının güçlenmesi, basının Devlet'le ticari ilişkiye girmenin aracı olarak kullanılması, kamu yararı ve düzenine zarar vermekle kalmayacak, aynı zamanda demokrasiyi de olumsuz etkileyecektir.

Çok önemli ve güç bir görev üstlenen basın, ülke gündemindeki sorunlara sahip çıktığı, yansız konumunu her koşulda koruduğu, en iyiye ulaşma arayışında topluma doğru bilgilerle yol gösterici olduğu oranda güven ve saygı kazanabilir.

Basının kendi içinde otokontrol düzenekleri oluşturması, dünyadaki gelişmeler ışığında kendini yapılandırması, kuşkusuz gücünü ve etkinliğini artıracaktır. Basının kendi içindeki öz denetimi, istenilen konuma ulaşmasında tüm önlemlerden ve yasalardan daha etkili olacaktır.

Türk basını, sansürün ilk kez kaldırılmasının ardından geçen süreçte büyük gelişim göstermiş, Cumhuriyet'in sunduğu özgürlük ortamında demokrasinin yerleşmesine, ülkemizin ilerlemesine katkıda bulunmuş ve gelişmelere duyarlı, dinamik bir kamuoyu oluşturulması görevini başarıyla yerine getirmiştir

Çok güç koşullar altında görev yaparken bile evrensel meslek ilkelerini terk etmeyen, meslek etiğini her şeyin üstünde tutan, ulusal çıkarları ve basın özgürlüğünü her ortamda savunan değerli gazeteci ve yazarlarımız her zaman gurur kaynağımız olmuştur. Tüm gazetecilerimizin, onların yaktığı ışığın izleyicisi olacaklarına inanıyoruz.

Basınımızın, demokratik değerlerin yaşatılması, saydam bir yönetim anlayışının yerleşmesi, toplumun doğru ve yansız haber akışıyla bilgilendirilmesi, sağduyulu, sorunlara duyarlı bir kamuoyu oluşturulması ve Cumhuriyet'in temel niteliklerinin, Atatürk ilke ve devrimlerinin korunmasında, geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de sorumluluklarını bilinçli biçimde yerine getireceğinden kuşku duymuyoruz.

Görevlerini yaparken yaşamlarını yitiren tüm basın çalışanlarını saygıyla anıyor, basınımızın sorunlarının bir an önce çözülmesini umut ediyoruz.

Türkiye’de birçok gazetecinin sırf haber yapması yüzünden cezaevinde olması da maalesef böyle demokratik bir ülkeye yakışmamaktadır.

Sansürün kaldırılışının yıldönümünde basınımıza, özgür, ilkeli ve yansız bir anlayışıyla sürdüreceğine inandığım çalışmalarında başarılar, basın dünyamızın değerli çalışanlarına esenlikler diliyorum."

 

CHP EDİRNE İL BAŞKANI SAMET KAHRAMAN’IN AÇIKLAMASI

Basın özgürlüğünün halkın haber alma özgürlüğü olduğunu vurgulayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne İl Başkanı Samet Kahraman da “Kalemini satmayan, tarafsız yayın yapan ve iktidarın baskısına rağmen diz çökmeyen tüm basın emekçilerinin 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. diyerek yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:

Gazetecilerin ve gazetelerin çalışma koşullarının kamuoyunun haber alma, bilgi edinme hakkı çerçevesinde iyileştirilmesi en büyük dileğimizdir. 24 Temmuz sansürün ilk kez kaldırılışının yıldönümü dolayısıyla büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Gazeteciler gördüklerini, duyduklarını dirayetle yazmalıdır’ sözlerini anımsatmakta yarar görüyorum.

Gelişmiş çağdaş ülkelerin arasında yer almanın ancak temel hak ve özgürlüklere sahip, birbiriyle barışık bir toplumla gerçekleşeceğini düşünüyor ve bu amaçla cezaevlerinde tutuklu gazetecilerin de özgürlüğüne kavuşmalarını bekliyoruz.

24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı ilimizde ve ülkede tarafsız, ilkeli, doğru habercilik yapan, çalışma şartlarının zorluğuna rağmen bizlere haber ulaştırma gayesiyle çalışan tüm emekçi basın mensubu arkadaşlarımın günü kutlu olsun.”

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!