Telefon
WhatsApp
Okul Sahibi mi Dediniz? Sosis Fabrikası mıydı O?

“Okul sahibinin, sermayesini,  sosis fabrikası yerine öğretim fabrikasına yatırmış olması hiçbir şeyi değiştirmez.”
– Karl Marx, dayı haklı.

Efendim merhabalar…
Yine bir kafa karışıklığı yazısı ile karşınızdayım.
Meşhur girişimi yapayım:
Arkadaşlar, dostlar, bir de ne olup bittiğinin farkında olmadan yaşayıp giden güzel insanlar sürüsü; merhaba.

Ben, 1986 model bir vatandaş olarak bu hayat denen çelişkiler deryasında, döviz kuru misali bir aşağı bir yukarı savrula savrula 39 yaşına gelmiş bulunuyorum.
Ve görüyorum ki savrulmak yetmiyor, bir de insanlar sana neden hâlâ savrulmadın, evlenmedin diye baskı yapıyor.
Evlen diyorlar. Çocuk yap diyorlar. Hatta hızlarını alamayıp “niye hala düğün fotoğrafı paylaşmıyorsun” diyen bile çıkıyor.
Ben neden paylaşayım? Evlendim de biz mi bilmiyoruz?


Evlenmek mi? Valla Güzel Ama Bana Ne?

Bakın şimdi, evlilik güzel şeydir. Kimsenin özel hayatına karışacak değiliz. Lakin...
Gelinin kardeşinin saçına para ödemek zorunda kaldığın noktada orada bir dur.
Bir dur, çünkü orası aşkın değil, kuaför ekonomisinin başladığı yerdir.

Şimdi bana kızacaksınız ama gerçek şu:
Bir evlilik, düğünüyle, nişanıyla, bohçasıyla, salon kirasıyla, organizasyonuyla, halay başıyla, drone çekimiyle, story arka plan müziğiyle vs. vs. ortalama 3-5 milyon TL tutuyor.
Evet, 3-5 milyon.
Bir evi döşemek artık TC Merkez Bankası’nın rezervlerini döşemek gibi bir şey.

Oturma odası grupları, ayağa kalkma takımları, kapı arkası terlikleri, kına gecesi sabahlıkları, yatak odası perdeleri, gelin bohçası, damat bohçası, bohça içi bohçalar...

Yani ben soruyorum size dostlar:
Ben, gelinin ilkokul sıra arkadaşının tırnağını süslemekle niye yükümlüyüm?
Hangi yasa, hangi anayasa bu masrafı bana reva görüyor?

Ve en korkuncu:
“Tek taşsız kız mı olurmuş?”
Niye olmasın? Olur. Hatta taşsız daha iyi olur. Hem çevre dostu hem de kredi kartına taksit gerektirmiyor.


Çocuk Yapmak mı? E Trajedimiz de Eksik Kalmasın

Peki tamam, diyelim ki evlendik.
Yetmedi, toplum baskısı devam ediyor:
“Eee çocuk yok mu?”

Hayır, yok.
Çünkü ben bu dünyaya çocuk getirmeyi düşünmüyorum.
Neden mi?
Çünkü bu dünya çocuk kaldıracak durumda değil arkadaşım.

Beni ikna etmeye çalışanlar hemen devreye giriyor:
“Ama çocuk başka.”
Evet başka.
Başka bir masraf, başka bir sorumluluk, başka bir insanın hayatı.
Yani size “çocuk yapmayın” demiyorum ama önce bir kendinize sorun:
“Ben bu çocuğa ne verebilirim?”

Kendi çocukluğumu düşünüyorum mesela.
Kokulu silgiyle kandırıldım.
“Faber Castell alırsan daha iyi resim yaparsın” dendi, kandım.
Şimdi dönüp bakıyorum, hala o kandırılmışlıkla yaşıyoruz.
Ve bir nesil, daha doğar doğmaz velilerin tatmin edilmemiş başarı arzularının içinde boğuluyor.
Sınavlar, kurslar, etütler, robotik kodlama setleri...

Ya bir durun!
Toprağa basmayan çocuk, hayatla nasıl temas kuracak?


Üniversite Mezunu Kasiyerler Çağı

Şimdi bir de okullardan bahsedelim.

En iyi online kurslar


Öyle ya, hepimiz okuduk.
Kiminin hayatı değişti, kiminin diploma çerçevelenip salonun en görünür köşesine asıldı.
Ve kimimiz de...
Market kasasında “Club kartınız var mı?” diye soruyoruz.

Düşünebiliyor musunuz?
Felsefe mezunuyum.
Ama kasiyerlik için başvuruyorum.
Mülakat sorusu:
“Platon’un mağara alegorisine göre fiş istiyor musunuz?”

Yani artık üniversite diplomaları lise diplomasına dönüştü.
Diplomanız varsa, işe girişte avantajınız yok; olmaması işe girememenize sebep oluyor.
Bir fark yaratmıyor, sadece sıraya girebiliyorsunuz.
Bu da kapitalist sistemin yeni çarkı: eğitimli ama sorgulamayan köleler.


Eğitim mi? Ticarethaneye Hoş Geldiniz

Okullar dedik ama orası da başka bir mevzu.
Eğitim kurumları, aslında birer şirket.
Ama  sosis üretmiyorlar, öğrenci üretiyorlar.
Karl Marx oradan bakıp haklı olarak soruyor:

En iyi online kurslar


“Bu bir öğretim fabrikası mı yoksa sosis fabrikası mı?”

Ve ne yazık ki cevabı belli.
Eğitim, artık sadece diploma almak için katlandığımız bir süreç.
İçerik boş, öğretim kadrosu yorgun, öğrenciler bezgin.

Mezun olduktan sonra?
Kredi borcu, işsizlik ve bir de kariyer koçunun Instagram reklamı.
“Linkedin profilinize enerji yükleyelim” diyor bir tanesi.
Ne yüklemesi kardeşim, benim o profile ekleyecek iş tecrübem yok.


Betonla Yetişen Beyinsizlik

Bunlar yetmezmiş gibi, biz bir de şehir hayatıyla imtihan oluyoruz.
Topraktan uzak, beton yığınları içinde, asansörle inip metrobüse binen bir tür haline geldik.
Şehirde doğan çocukların toprakla teması marketteki patates poşetiyle sınırlı.
Ve sonra şaşırıyoruz:
“Çocuğun alerjisi var, bağışıklığı zayıf.”

Zayıf olacak tabii!
Toprak yok, güneş yok, su yok.
Ama iPad, VR gözlük, sanal köy hayatı simülasyonu var.
“Çocuklarınız için yeni uygulama: Sanal Tarla!
Ya bırakın! Gerçek tarlayı gören çocuk kalmadı.

Artık doğayla bağ kurmak, bir Instagram reels içeriği kadar sahte.
Yavaş yavaş geriye göç etmezsek, bu şehir denen çağdaş hapishane bizi tüketip bitirecek.
Psikolojimiz zaten darmaduman, şimdi sıra beden sağlığımıza geliyor.


Peki Ne Yapmalı?

Şimdi diyeceksiniz ki:
“Tamam da Osman, o zaman ne yapacağız?”
Ben de size diyorum ki:
Daha az tüketin, daha az çoğalın, daha çok düşünün.

Evlenin mi?
Evlenin ama şatafatsız.
Çocuk yapın mı?
Yapın ama vicdanınızla muhasebe ettikten sonra.
Okuyun mu?
Evet okuyun ama diploma için değil, hakikat için.
Ve en önemlisi:
Toprağa dönün.
Ayda bir değil, haftada bir değil...
Her gün toprağa temas edin.
Yoksa bu betonlar ruhunuzu da bedeninizi de öldürür.


Finalde Ufak Bir Dipnot

Unutmadan...
Çocuğunuz olursa, onun saçını süsleyin ama gelinin dayısının bacanağının oğlunun sevgilisi için kuaför parası ödemeyin.
Ve mümkünse, mezun olduğunuz okulun logosunu taşıyan tişörtü markette kasiyer forması olarak giymek zorunda kalmayın.

En iyi online kurslar

Bu ülkenin gerçek dönüşümü, küçük tercihlerle başlar.
Evlenmek bir tercih, ev almamak bir tercih, çocuk yapmamak bir devrim bile olabilir.

Ve unutmayın:
Bu hayatta en önemli başarı, başkalarının dayattığı hayatı değil; kendi iç sesinizi dinleyerek yaşadığınız hayattır.

diğer yazılarım için tıklayın...

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!